İsrail’in 23 Eylül’den beri yoğun bombardımanlarla hedef aldığı Lübnan’daki Hizbullah militanları tarafından fırlatılan bir kamikaze dron, dün sabah saatlerinde Tel Aviv yakınlarındaki Kayseriye kentinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya ait bir evi vurdu. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, saldırısı sırasında Netanyahu ve ailesinin evde bulunmadığına vurgu yapılarak, dronun evde ciddi bir hasara sebep olduğu aktarıldı. İsrail’de yayın yapan Walla haber ajansı da, Hizbullah tarafından fırlatılan dronun eve çarparak infilak ettiğini, evde büyük bir hasara yol açtığını ve yaşanan patlamanın tüm kentte duyulduğunu kaydetti. Saldırının ardından bölgeye intikal eden İsrail Polisi, gazetecilerin evden görüntü almasını engelleyerek gazetecileri uzaklaştırdı. Lübnan sınırına yakın bölgelere de füzelerle saldıran Hizbullah, bölgedeki Hayfa, Kermel, Akka ve Celile kentlerine 180’den fazla füze fırlattı. Akka’ya düşen füzeler, iki İsraillinin ölümüne dört İsraillinin yaralanmasına sebep oldu.
Hizbullah’ın son zamanlarda artan füze ve dron saldırılarına karşı İsrail’in “Dünyanın en iyisi” diyerek pazarladığı Demir Kubbe (İron Dome) hava savunma sistemi yetersiz kalmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Hayfa’nın güneyindeki Binyamina beldesinde İsrail askerlerinin bir yemek toplantısını hedef alarak çok sayıda askerin ölümüne ve yaralanmasına sebep olan dronlar Demir Kubbe’yi tartışmaya açmıştı. Dün ise Kayseriye’ye kadar uzun bir mesafe kat ederek Netanyahu’nun evine ulaşan dron, Demir Kubbe tarafından yine engellenemedi. Walla haber ajansı, İsrail ordusunun dronu farkettiğini ve düşürmek üzere savaş helikopterlerini bölgeye gönderdiğini ifade ederken, helikopterlerin dronu uzun süre takip etmesine rağmen Başbakanın evine dalış yapmasını engelleyemediğini aktardı.
Netanyahu’nun evini hedef alan dronun Lübnan sınırından Kayseriye’ye kadar olan 70 kilometrelik mesafeyi geçmesine rağmen engellenememesi, saldırıyı 7 Ekim’den sonra İsrail’deki en büyük güvenlik olayı olarak niteleyen İsrail basınında eleştirilere sebep oldu. Maariv gazetesi, güvenlik kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde, İsrail güvenlik yetkililerinin bu başarısızlığı tamamen İç İstihbarat Teşkilatı’na (ŞABAK) yüklediğini bildirdi. İsrail basınında ayrıca, Netanyahu’nun saldırıdan saatler geçmesine rağmen herhangi bir açıklama yapmaması eleştirilere sebep oldu. İsrail ordusu ise saldırıya ilişkin soruşturma başlattığını ilan etti. İsrail hükümetinin üst düzey yetkililerini korumakla görevli güvenlik birimlerinin siyasiler ve üst düzey bakanların etrafındaki güvenlik çemberini güçlendirme kararı aldığı da kaydedildi.
İsrail ordusu Netanyahu’nun evini hedef alan İHA’nın takibi ve düşürülmesi zor “Sayyad 107” tipi İHA olduğunu açıkladı. Kanal 12 Televizyonunun haberinde, söz konusu İHA’nın, 13 Ekim’de Hayfa kentinin güneyindeki askeri üssü vuranla aynı model olduğu aktarıldı. İncelemede, saldırıda 3 İHA’nın fırlatıldığı, ikisinin etkisiz hale getirildiği, takip sırasında diğeriyle bağlantının kesildiği, bu İHA’nın, irtifası nedeniyle izlenmesi ve düşürülmesinin zor olduğu ifade edildi. Bu İHA’ların daha önce de İsrail hava sahasını defalarca ihlal ettiği ve hasara neden olduğu bilgisi verildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İHA saldırısından İran’ı sorumlu tuttu. Kaldırının İran tarafından yapıldığını iddia eden Netanyahu, “Bugün bana ve eşime suikast düzenlemeye çalışan İran ajanları acı bir hata yaptı. Saldırı beni savaşı sürdürmekten caydırmayacak ve İsraillilere zarar veren herkes ağır bir bedel ödeyecek” dedi.
Bir yıldır İsrail ordusuna karşı füze saldırılarını sürdüren Hizbullah, 23 Eylül’de Genel Sekreteri Hasan Nasrallah dahil neredeyse tüm üst düzey liderlerinin İsrail tarafından öldürülmesinin ardından girdiği bocalama dönemini atlatıyor. Örgüt, perşembe günü savaşın yeni bir aşamaya girdiği ilan etmişti. Netanyahu’nun evinin dronla vurulması ve sınıra yakın kentlere yönelik yoğunlaşan füze saldırıları, söz konusu yeni aşamanın sahada pratiğe dökülmeye başladığı yorumlarını beraberinde getirdi.
Hizbullah, Hayfa’nın güneyindeki Neşrim Askeri Üssü’nün uzun menzilli füzelerle vurulduğunu ve isabet kaydedildiğini bildirildi. Örgüt, bölgedeki çeşitli kentlere 180’den fazla füze fırlattığını duyurdu. Akka, Tel Aviv, Hayfa, Kermel ve Celile’de füze saldırıları nedeniyle yoğun uyarı sirenleri çalınırken Akka’ya düşen füzelerin iki İsraillinin ölümüne dört İsraillinin yaralanmasına sebep olduğu açıklandı. Celile’de ise 20’den fazla belde ve köye füze saldırıları düzenlendiği ve füzelerin maddi zarara sebep olduğu doğrulandı.
